Alışılmamış İmalat Yöntemlerinin Üstünlükleri
Bütün alışılmamış imalat yöntemlerinin kendi malzeme işleme mekanizmalarına ve teknolojik gelişmişliklerine göre çeşitli düzeylerde üstünlükleri ve sınırlamaları bulunmaktadır. Alışılmamış imalat yöntemleri bütün bir grup olarak ele alındığında, bu yöntemlerin ortak özellikleri belirginleşmekte ve buna bağlı olarak alışılmamış imalat yöntemlerinin üstünlük ve sınırlamaları belirlenebilmektedir. Bu kapsamda belirlenen alışılmamış imalat yöntemlerinin alışılmış yöntemlere göre genel düzeyde belirlenmiş üstünlükleri şunlardır:
Malzeme İşlenebilirliği: Metalurji mühendisliğinde son yıllarda yaşanan gelişmeler sonunda alışılmış mühendislik malzemelerinden çok daha iyi özelliklere sahip yeni malzemeler geliştirilmiş ve tasarım ve imalat mühendislerinin kullanımına sunulmuştur. Bu gelişmeler özellikle elektronik ve havacılık endüstrisinde yaşanmış ve teşvik edilmiştir. Geliştirilen yeni malzemeler alışılmış malzemelere göre genellikle daha sert ve daha yüksek dayanç özellikleri taşımaktadır. Bu malzemelere örnek olarak
seramik ve seramik tabanlı takım malzemeleri, lif destekli kompozit malzemeler, karbidler, titanyum vb. malzemeler verilebilir. Yeni malzemelerin alışılmış takımlarla işlenmesinde karşılaşılan zorluklar imalat mühendislerini yeni imalat yöntemleri aramaya ve geliştirmeye yönlendirmiştir. Yeni imalat yöntemlerinin yeni malzemelerin sertlik, dayanım ve diğer mekanik özelliklerinden etkilenmemesi için işleme mekanizmasında ısıl enerji, elektrik enerjisi veya atomik boyutta mekanizmaların kullanılması sağlanmış ve böylece yeni malzemelerin işlenebilmesi başarılmış ve kullanımı yaygınlaşmıştır.
İş Parçası Şekli: Alışılmış imalat yöntemleri kesici takımlara verilen hareketlerin sınırlı olması nedeni ile birkaç ayrıcalık dışında düz yüzey veya silindirik yüzeylerle sınırlıdır. Buna örnek olarak, dairesel deliklerin alışılmamış yöntemlerle delinmesi veya açılması çok kolay olmasına karşın, dairesel olmayan (Örneği kare delik) delinmesi çok zordur. Bu sınırlama birçok durumda tasarım değişikleri ile çözülmeye çalışılsa da her zaman için önemli bir sınırlama olmaktadır. Buna karşın dairesel olmayan deliklerin alışılmamış imalat yöntemleri ile delinmesi veya açılması dairesel delikler kadar kolay ve basit bir işlemdir. Benzer şekilde alışılmış yöntemlerle ulaşılamayan alanların işlenmesi, çok küçük boyutlu hacimlerin işlenmesi, çok küçük boyutlu deliklerin delinmesi alışılmamış imalat yöntemleri için kolay ve basit uygulamalar olmaktadır.
Otomatik Veri Aktarımı: Alışılmış yöntemler temel olarak mekanik kuvvet uygulaması ilkesine dayandığı için, kesme, tezgah ve takım kuvvetlerinin çağdaş NC, CNC, CAD/CAM veya CIM gibi çağdaş denetim sistemlerine veri ve bilgi aktarılmasında zorluklar bulunmaktadır. Anılan denetim sistemlerinin imalat mühendisliğinde çok önemli olumlu katkılar yaptığı ve imalat giderlerini azalttığı bilindiğinden bu yöntemlerin uygulamasının yaygınlaşması istenmektedir. Alışılmamış imalat yöntemleri işleme mekanizmalarının gereği veri aktarımına uygun özellikler taşımaktadır. Bu nedenle de çağdaş denetim teknolojilerine kolay uyum sağlanabilmiştir. Hemen bütün alışılmamış imalat yöntemleri gelişme aşamalarında bu yöntemleri uygulamış ve bu yöntemlerin sağladığı üstünlükleri kullanmışlardır.
Hassasiyet İstemleri: Tasarım mühendisliği ve müşteri istemlerinin eğilimi giderek daha hassas malzeme işleme mekanizmaları gerektirmektedir. Bu eğilimin önümüzdeki yıllardaki beklentisi alışılmış talaş kaldırma boyutlarının çok altında, atomik parçacıklar düzeyinde işleme olanağının sağlanmasıdır. Nanoteknoloji olarak bilinen bu boyutlarda alışılmış yöntemlerin ve hatta bazı alışılmamış yöntemlerin de kullanılma olanağı kalmamakta, bu yöntemlerin yerini atom düzeyinde parçacıkların yer değiştirmesine dayalı işleme yöntemleri almaktadır. Bu olağanüstü durum gerek yeni tasarımlarda ve gerekse ürün bazında müşteri beklentilerinde devrim yaratacak bir niteliktedir. Bazı alışılmamış yöntemlerin ise malzemeleri ince yüzey tabakalarında işleme olanağı vermesi sonucu yine alışılmış yöntemlere göre karşılaştırma yapılamayacak düzeyde hassas işleme olanağı sağlamaktadır. Sağlanan bu hassas işleme olanaklarının doğal sonucu olarak giderek ürün nitelikleri ve buna bağlı performansları değişmiş ve gelişmiştir.
Minyatürleşme: Son yıllarda gözlenen bir başka eğilim ise giderek iş parçası boyutlarının küçülmesidir. Bunun sonucu olarak daha az malzeme kullanılmakta ve daha hızlı işleme sağlanmaktadır. Bu durumda imalat maliyetleri azaltıldığı gibi çok daha iyi nitelikli fakat pahalı malzeme kullanma olanağı doğmaktadır. Ayrıca gelişen mikromakineler ile daha önce olanaksız olarak kabul edilen yeni uygulama alanları ve teknolojiler yaratılmıştır. Gelişen duyucu (sensör) teknolojisi ile bu eğilim daha da kuvvetlenmiştir. Bugün çok küçük boyutlu sensörlerin ve motorların mekatronik kavramlar çerçevesinde entegrasyonu ile daha önceleri yapımı olanaksız kabul edilen birçok ürün geliştirilmiş ve kullanılmaktadır.